14 Ekim 2010

nasıl kıydın bize..!


murat levent dikbıyık…
bana; arkadaşlığı, paylaşmayı, gülmeyi, yaşamdan korkmamayı, “dolu” nefesler almayı sen öğretmedin mi daha çok küçüklü yaşlarda,.. şimdi nasıl oluyor da bırakıp gidebiliyorsun bizi. hani bu yaz izmir’e gelecektin, beraber tatil yapacak, doyasıya eğlenecek, gülecek, paylaşacak, hatırlayacak ve belki de doyasıya ağlayacaktık eski günleri anarken. sonra bir sonraki sene için sözleşip ayrılacaktık…
ama böyle değildi,.. ayrılırken sormadın bile, küstüm sana be dostum,..
ne acıdır ki bu facebook zıkkımı sayesinde öğrenebildim dalından düştüğünü. ailen perişan, arkadaşların perişan, inan yerle yeksan olmuş herbir tanışın… canım benim, hayat adamı, komik herif, geleceğin büyük yönetmeni, unutulmazım, yıllar sonra tekrar yakalamışken “bizi” nereye gittin be canım kardeşim… ya ben şimdi sana nasıl “bizim rahmetli” derim, sen nasıl yaşatırsın bunu bize, aklım fikrim zikrim hayalim almıyor…
ağlıyorum, ıslansın toprağın sen hep canlı kal, sakın “ölme” olur mu canım kardeşim…
Seni çok seviyorum,.. inanamıyor; fakat katlanmaya çalışıyorum yokluğuna..!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder